Ziyaretçi Defteri
Mobil wap chat sitemizden yararlanabilmek için lütfen Giriş yapınız ya da Kayıt olunuz.

* {ZAMAN}
1 gün önce. 21:00
İnsan ve ego arasındaki muhteşem savaş, bütün savaşlar gibi, gerçekte (özünde) hiçbir anlamı ve önemi olmayan bir eylem… Latince bir kelime olan “ego”; ben, benlik, kendilik demektir. Egonun, bireyi diğerlerinden ayırt eden göreceli, soyut bir varlığı vardır. Ego; irade, bilinç ve vicdanı hem de onun nesne boyutunu tanımlayan; dürtülerini, iç isteklerini, tutkularını, içsel enerji kaynaklarını içine alan çok boyutlu komplekstir.

Bizler de var olan egonun üzerimizde olan gücünü biraz açıklamakla başlayalım:

Ego, sizden kendinize dikkatle özen göstermenizi ister.
Ego, gerçek hayatta herkesin birbirinin kuyusunu kazdığınızı bilmenizi ister.
Ego, insanların sizi bir kenara itebileceklerini, saygınlığınıza gölge düşürebileceklerini, sizi kurban edebileceklerini fısıldar kulağınıza.
Ego, sizin haklı olmanızı ister.
Ego, acelecidir.
Ego, başkalarını suçlar.
Ego, size “Dikkat et!” der.
Okuduğunuz gibi güçlü ve büyük egolarımız var. Şimdi gelelim zor olan soruya; “Egolarımız mı bizi yönetiyor? Yoksa biz egolarımızı mı?”

Egoyu biraz somutlaştıralım. Ego aslında en kötü özgüven hilebazıdır. Egodan daha kötüsünü hayal bile edemeyiz, çünkü onu göremezsiniz. Egonuzu aramaya kalktığınızda bakacağınız son yerde saklanıyordur, yani kendi içinizde. Egolarını koruma ihtiyacı duyan insanlar sınır tanımazlar. Yalan söyler, hile yapar ve hatta düşman olurlar. Aslında egolu diye tabir ettiğimiz insanlar, sınırlarını korumak için her şeyi yaparlar ve o insanlar bunun ego olduğunu bilmezler, buna

* {ZAMAN}
1 gün önce. 13:50
Özgüven, hepimizin malumu olduğu üzere; kendilikle, özle ilgili duyduğumuz güvene denir.
ego'yu ise bu başlıkta müsaadenizle bağlamından bir miktar koparıp, freudyen tanımdan da soyut olarak irdeleyerek; bizatihi halkın benimsediği ve alışılagelmiş haliyle var sayacağım betim boyunca.
aradaki en bariz fark algısal farktır, bunu en başından belirtelim. biri karşı tarafı rahatsız etmekten keyif alan, diğeri karşı tarafı rahatsız etme amacı duymayan durumlardır.
özgüven, kendimizi ne sandığımızla kendimizin ne olduğu arasındaki farkın sıfıra yakınsaması durumunda ortaya çıkan algısal öz bütünlüğüdür.

ego ise; kendimizi ne sandığımız ya da bizi ne sansınlar istediğimiz ile ilgilidir ki, aslında ne olduğumuzdan ne kadar uzak veya ayrık olması önemsizdir.
bu bağlamda yeniden gözden geçirdiğimizde özgüven ve ego’nun kesinlikle ve net olarak farklı iki öz algısı olduğu açıktır. kişi aslı itibariyle istendik, beğenilir bir varlık arz etmeyebilir toplumsal ya da öznel varlık olarak.

* sandalcı
9 gün önce. 13:35
Yüreğine sağlık zaman dokunmussun yine

* {ZAMAN}
10 gün önce. 23:24
Hayattım boyunca adil olmaya çalıştım. Hatanın insanlara has olduğunun bilinciyle ki benim de hatalarım oldu olmaya da devam edecek. Fakat birini hayatımızdan çıkardıysak o bizim için artık bir yabancı olmuştur. Eee bizim cezaevine atacak gibi bir durumumuz olmadığına göre hayatımızdan çıkarırız. Bunu yaparken de senin şu kusurundan dolayı yada bu suçundan dolayı yüzüne okumadık mahkemede olduğu gibi. Ne oldu diye sorduklarında seni rahatsız ediyorum hissine kapılıyorum yada sen daha iyisini hak ediyorsun gibi cevaplarla geçiştiriyoruz. Hani derler ya kimse ayranım ekşi demez. Ama ben özelikle ayranın ekşisini severim diyen var mı bilmem ama ben severim. Belkide aynaya bakmıyoruz saçımızın dağınıklığını görmüyoruz ama etrafımızda bir sürü kel var empati kurmalıyız. Ve selam vede hayırlı geceler.zaza.

* sandalcı
10 gün önce. 22:32
Ey oğul!

Soysuz adamlarla tartışma. Sonra onun kötü arzularını kendine çekmiş olursun. Namus ve şerefini koruyan insanlara herkes izzet ve ikramda bulunur. Böyle kimseler halk tarafından itibar görür. Hakkı bilmek, doğruluktan gelen bir fazilettir. Kendini zavallı ve fakir göstermeye çalışan kimse hakarete uğrar
.zaza.
Geri Dön
chatzamani.com © 2024 TURKUAZ
chatzamani.com mobil sohbet sitesi